‘Aptal’ telefonların çağı mı başladı? Neden yükseliyorlar?

Çoğunluğu milenyum kuşağı ve Zoomers’lardan oluşan, sonsuz kaydırma hareketlerinden uzak bir hayat sürmeye yemin eden ve sayısı giderek artan “Appstinence” (uygulama yoksunluğu) akımının takipçileri akıllı telefonlarını, mesajlaşmaya ve arama yapmaya izin veren ancak e-postaya ve sosyal medyaya erişim sağlamayan ve “aptal telefon” olarak adlandırılan Light Phone benzeri cihazlarla değiştiriyorlar. Bu telefonlar basit arayüzü ve sınırlı özellikleriyle, telefon bağımlılığını önlemek için tasarlanmış.

En son Light Phone modelinin fiyatı 699 dolar, iPhone 16e’den 100 dolar daha pahalı olmasına rağmen çok daha az özelliğe sahip. Bu nedenle, sadece gerçek bir inanan bu cihazı satın almayı düşünebilir. Müşterilerin çoğu 25 ile 40 yaşları arasında. Kurucu ortak Joe Hollier, “Bu cihazın tüm değeri, dikkatinizi dağıtmaması, ancak acil bir durum olduğunda bir telefonunuz olduğu için size huzur vermesi” diyor.

Nedir bu Appstinence denen şey?

“Appstinence” (uygulama yoksunluğu) akımı ise, Harvard’da okuyan 24 yaşındaki yüksek lisans öğrencisi Gabriela Nguyen tarafından icat edilmiş. Silikon Vadisi’nde büyüyen ve 9 yaşında ilk iPod Touch’ını alan Nguyen, telefonlara ve sosyal medyaya olan bağımlılığını üretkenliğin ve anı yaşamanın düşmanı olarak görmeye başladıktan sonra insanları telefonlarından uzak durmaya teşvik etmek gibi bir misyon edinmiş. Harvard’da kurduğu APPstinence adlı kulüpten sonra aynı isimde bir web sitesi de açmış.

Yine de Nguyen bile tamamen telefondan uzak değil. Light Phone dahil olmak üzere üç adet basit telefonu var ve yaptığı işe göre bunların arasında geçiş yapıyor. Onun için appstinence, teknolojiyle daha sağlıklı bir ilişki kurmanın bir köprüsü. Nguyen, “Sosyal medyayı bırakmak bir istifa değildir” diyor. Toplumsal telefon bağımlılığımızın ve sosyal medyanın zararlı etkilerinin kanıtları artarken, Appstinence’e ve dolayısıyla basit telefonlara olan ilgi artıyor. Amsterdam’dan Brooklyn’e kadar, gece kulüplerinin eğlence severlerden telefonlarını evde bırakmalarını veya en azından dans pistinde kullanmamalarını isteme eğilimi giderek artıyor.

İnternet ve sosyal medyanın yalnızca ortaya çıktığı dönemde büyüyen Nguyen gibi yetişkinler, teknolojinin kendilerinden aldığı ilgi ve odaklanmayı geri kazanmak için belki de en çaresiz olanlar. Ancak son zamanlarda, appstinence hareketi, telefonlarını sosyal yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olarak gören birçok genç ve üniversite öğrencisini de etkilemeye başladı.

Sürekli ekran kaydırmak hepimizi değiştirdi

Gençler telefonlara artık ilkokul döneminden itibaren erişiyorlar. Ortaokul ve lise yıllarının çoğunu bu telefona yapışık geçiriyorlar. Sonsuza kadar hatırlanması gereken anlar bu dikkat dağıtıcı yüzünden kaybolup gidiyor.

Ne mutlu ki bir süre önce kapaklı telefonlara övgü dolu bir TikTok videosu viral oldu ve 18 milyondan fazla izlenme elde etti. Ayrıca TikTok’ta, en sevdikleri kapaklı telefonların kutularını açıp incelemelerini paylaşan ve sayısı giderek artan bir Z kuşağı var. Ayrıca kısa süre önce Nguyen ve “The Anxious Generation” kitabının yazarı ve büyüyen, telefon kullanımı yasak okul hareketinin lideri Jonathan Haidt ile ortaklık kurdu. Birlikte, gençlerin nikotin bağımlılığına karşı mücadele eden Truth Initiative ile işbirliği yaparak, Z kuşağını sosyal medya uygulamalarını silmeye teşvik etmek için uluslararası bir “uygulama kullanmama günü” planladılar.

Uygulama yoksunluğu özgürleştirici ama
dijital çağ, dijital araçlar gerektirir

Bu akımı takip edenlerin sıklıkla kullandığı aptal telefon Light Phone fikri, Hollier’in aklına on yıl önce gelmiş. O zamanlar, o ve kurucu ortağı Kaiwei Tang, uygulama geliştiren yaratıcılar için Google’ın bir kuluçka programına katılıyorlarmış. Ancak Hollier ve Tang, bu deneyimi ilham verici olmaktan çok sinsi bulmuşlar. “”Telefon uygulamaları dünyasında bağımlılık, başarının bir yan ürünü değil, hedefti. Bir uygulama bağımlılık yapıyorsa, o zaman bir iş modeli oluşturulabilirdi,” diyor Hollier. O ise tam tersini yapmaya karar vermiş.

Hollier, New York City’deki School of Visual Arts’ta lisans eğitimini tamamlarken Light Phone’un prototipini geliştirmiş. O zamandan beri, uygulama bağımlılığından kurtulma hareketinin dalgasını yakalayarak 100.000 telefon satmış. Ancak Hollier, hiper-çevrimiçi dünyamızda basitleştirilmiş telefonunun sınırlarını da biliyor. Örneğin bir çift, randevularında Light Phone’u yanlarında götürdükten sonra olumlu bir dönüş yapmış. Ancak bağlantılarının kesilmesinin yarattığı ferahlık ve duydukları heyecan Uber sipariş edemediklerinde sona ermiş ve eve gitmenin en iyi yolunu bulmaya çalışırken tartışmaya başlamışlar.

Bu noktada elbette uygulama bağımlılığının en büyük savunucuları bile kendilerini sürekli ekran kaydırma alışkanlığına geri dönmüş bulabilirler. Basit bir telefon özgürleştirici olabilir, ancak dijital çağ dijital araçlar gerektirir. Bu çoğu zaman gerçekten de pratik değil zorlayıcı olabilir.

Author: can tok

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir